1223-278.2

Bihî

Âşiyâne-i Saʻâdetim Efendim.

Biʼl-hâssa takdîm-i ihtirâmât eylerim. Gittiniz gideli sıhhatinizi müşʻir bir mektûbunuzu almadım. Son derece merâk, endîşe içindeyim. İnşâallâh âfiyettesinizdir. Âileniz cümleten âfiyettedirler. Bendenizden garîb, yalnız kimse yoktur. Cenâb-ı Hakk kimsesizliğime merhamet edip an-karîb-i mülâkāt müyesser eylesin. Âmîn. Malesef eytâmımız bile gitmiştir. Şu dakīkada Cenâb-ı Haktan gayri bir kimsem yoktur. Allah acıyıp sizi çabuk göndersin veyâhûd cânımı alsın. Cenâb-ı Hak’tan son münâcâtım budur. Bendenizin ne derece merâklı ve sizin üzerinize düşkün olduğumu bilirsiniz. Gittiniz gideli veʼl-lâhüʼü-azîm sizin için bir dakīka sâniye gözyaşı dökmediğim sâʻat yoktur. Allâh bu sözüme şâhiddir. Mektûbumu aldığınız dakīkada cevâb verip beni merâktan kurtarmanızı istirhâm eylerim. Bâkī duʻâlar ederek ellerinizi sıkar ve sizi Cenâb-ı Hakkın birliğine emânet eylerim.
16 Teşrîn-i evvel 338
Zevceniz Pâkize

Recâ ederim, mektûbumu nâmıma gönderiniz. Evi îcâra verdim. Şube reîsi oturuyor.

1211-344

Bihî
Ankara Hilâl-i Ahmer Cemiyeti Riyâset-i Huzûr-ı Âlîsine

Fırka 61, Alay 19, Tabur 2, Bölük 5, Manga 4’ten
Çubukabad Kazasının Tahtayazı karyesinden
Karnıkaraoğullarından Hurşit oğlu Hüseyin Avni 315

Devletlü Efendim Hazretleri,
Üç evladım olup Mustafa Çanakkale Muharebesinde şehit olup İsmail dahi kezâ şehit olduğu bu iki evladımın(?) şehit olduğu haberini aldığım gibi kurbanlar zebh olmuş idi. Fakat üçüncü evladıma gelince bâlâda künyesi muharrer Hüseyin Avni geçen sene Mart ve Nisan sene 38, edilen muharebede Garp Cephesinde gâib etmiş olduğumdan mükedderim. Kendim ise yetmiş beş yaşımda bulunduğumdan rûz-ı şeb mürûr eden eyyâmı gözyaşıyla geçirmekte olduğum cihetle merkum oğlum bazen söylenmekte olan kelama nazaran esarette veyahut kıtasında olduğunu ancak Hilâl-i Ahmer Cemiyet-i Riyâsetinden haber alabiliyorsunuz diyerek söylenmekte olduğundan şu sinnime hürmeten lütfen ve merhameten çocukcağızımın herhangi tarafta bulunduğunun ihbarı istircâ-yı ibtihâl olunur efendim.
Fî 30 Nisan sene 38
Kalecik kazasının Haydar karyesinde mutavattın Karnıkaraoğullarından Hurşid Kamil kulları
Cihâr-ı çeşmimle beklemekte olduğum maruzdur efendim.

1139-193

Bihî

Osmanlı Hilâl-i Ahmer Üserâ Şuʻbesi Müdîriyeti Cânib-i Âliyesine

5 Hazîran 337
Pire Limanı-Heymey Moro Japon Vapuru
Muhterem efendim,
Üç yüz otuz bir senesinden beri âileme yazdığım mektûbların hiçbirine cevâp alamadım. Vatan iftirâkı âile hasretine bir de muhâberesizlik zamm olunca ne derecede müteessir ve elem-nâk olacağım takdir buyrulur.
Sibirya’nın öldürücü soğuğuna bütün sefâletle göğüs gererek hayâtımı ancak vatanımın selâmeti uğruna vakf etmiş, bu uğurda senelerce elimde silâh olarak hudûdlarda dolaşmış bir askerim.
Yedi sene esâretten sonra tekrâr Yunan eline düştüm. Şu hâl-i pür-melâlime merhamet ile zîrdeki adresimden âilemin sıhhat haberleriyle ne hâlde olduklarını tahkîk buyrularak taraf-ı âcizîye bildirmenizi mesleğiniz nâmına recâ eder, ihtirâmât-ı fâikamın kabûlünü istirhâm eylerim.

Memleketteki Adresim:
Ankara Vilâyeti dâhilinde Beypazar Kazâsı, Dereli karyesinde Hoduoğullarından Hasan oğlu Mehmed Çâvuş’un hânesinde; Vâlidenin, ailemin, dayım ve dayızâdelerimin sıhhat ve âfiyetleri ne hâlde oldukları.
Yunanistan’da Pire Limanında Heymey Moro Japon Vapurunda Otuz yedinci Alay efrâdından Ankara’nın Beypazar Kazâsının Dereli karyesinden Hoduloğullarından Hasan oğlu Mehmed Çâvuş
Mehmet

1139-30.1

düşdük Heymey moroyu vallahi mumla arıyoruz doktorcuğum her hâlde uzun yazmak azminde isem de yemiş olduğum kurtlu makarnanın imâ‘de hâsıl etdiği ıztırâb dolayısıyla kısa kesmeye mecbûr kalıyorum. Sizlere bitaraf bir memleketde şâhâne geçirdiğimiz hayâtı böyle bir iki satırla ifâde edişim kâfidir her hâlde fert zekânızı bir az sarf edecek olursanız ne kadar fenâ bir vaziyetde olduğumuzu takdîr de gecikmezsiniz Hülâsa doktorcuğum hâl-i hâzırda Robinson hayâtı geçireceğiz Sizden recâm şudur : Vaziyetimiz ve arz etdiğim hakâik hakkında mufasalan Hilâl-i Ahmer i‘tâ-yı maʻlûmât lütfunda icâbı te’essürâtda bulunursanız bizi ihyâ etmiş olursunuz. Artık şimdilik bu kadarla iktifâ ediyorum. Cevâbınıza muntazırım Karagöz ve yevmi gazetelerden bir ikisinin irsâli ayrıca müsterhamdır.

1139-30

Sûret

Asinara adası 29 Teşrîn-i evvel 1337
Doktorcuğum vallâhi verilmiş sadakanız varmış. Sizlere ne mutlu Kadir gecesi dünyaya gelmişsiniz. Vah zavâllı bizler. Dolmamış çilemiz varmış da ikmâl ediyoruz. Menhûs Yunanistan’dan sekiz aylık dûzahî vapur hayâtından kurtulduk ama, daha belâlı yere çattık. Tavsîf imkân hâricinde. Yalnız dilimin döndüğü kadar bulunduğumuz mevkiʻ ve vazʻiyyet hakkında kısaca maʻlûmât vermek istiyorum. Sakın mubâlağaya hamletmeyiniz. Emîn olunuz ki hepsi hakîkattır.
Asinara denilen adamız Sardunya adasının şimâl-i garbîsinde maʻhud bahr-i hazardaki Nargin adasının bir nazîri şehremîni Cemil Paşa hazretlerinin İstanbul köpeklerini nefyettiği Hayırsız Ada’nın da hemen hemen kardeşidir. Bu adada vaktiyle in cin yokmuş. Yılan, akrep, köpek balığından geçilmezmiş. Senenin sonbaharında yalnız balıkçılar balık saydına gelirlermiş. Bütün ada taşlıktan ibârettir. Adada harb-i umûmîye kadar menfi, cânî mücrimîn-i siyâsiyeden başka kimse ikâmet etmeyip hâlî bir hâlde imiş. Yanlız bu harbde yetmiş seksen bin kadar Avusturya Macar ve Alman rüfekâ-yı felâketzedemiz ikâmet ettirilmiş hatta otuz kırk bin kadar da bîçâreleri telefât verdikleri mervîdir. Maʻamâfîh mevcûd üserâ mezarlığı da bunu isbât etmektedir. Akdemce telefâta en birinci sebep yılan, akrep köpek balığı olduğu sürgünlerin ifâdesinden anlaşılıyor. Bi’t-tabʻ ekseriyyeti açık ordugâhdaki pislik, sefâletten mütevellid emrâz-ı müstevliyeden helâk olmuştur. İşte azîzim yedi senelik çekilen mihen ve meşākkın mükâfâtı !!.. Medenîlere insanlıktan tecrîd edilmiş ve bütün maʻnâsıyla hâdim-i insâniyet olan bir adada sürgünler, cânîler, mücrimîn-i siyasîyelerle hem refīk ve hem ayâr olduk. Laʻnet.. Binlerce laʻnet.. Gelelim tarz-ı maʻîşetimize : Evvelâ adada mezrûʻât ve hubûbâta ait bir şey yok. Hatta su bile on mil mesafaden vapurla gelmektedir. İʻâşemiz fevkalʻâdedir?! Meğer İtalyanlar bizi buraya harb-i umûmîde iddihâr ettiği erzâktan bakiyye kalan, kurtlu, kokmuş küflü erzâkın sarfı için getirmişler! Her gün öğle yemeği sâde suda haşlanmış aʻlâ kurtlu makarna.. Baʻzen kokmuş ve pek az mikdârda et konservesi de vardır. Akşama sâde kireçli suya bir tirit. Yevmiye adam başına bir funt (yüz dirhem kadar) çavdar ekmeği! Görüyorsunuz ya!! Ali Efendi lokantası tokatlıyan ve sâirenin askerleri burada ölçü vermez.Geceleri mutantan elektrik ziyası altında!!! Karanlıklar, zahmetlere pûyân oluyoruz. Defʻ-i hâcet için dışarı çıkmak imkân hâricindedir. Lamba, mum ve sâire arama İtalyan kumandanlığına her ne için mürâcaʻat olunursa alınan cevap: Bende de yok bende karanlıkta oturuyorum yazdım.. Yazıyorum.. Yazacağım.. Gelecek!..
Maşâallah Roma Sefâreti baş kâtibi Feridun Bey adaya ihrâc günü muhtelit bir komisyonla teşrif ederek doğrusu her türlü esbâb-ı istirâhatimizi teʼmîn etti?. Ve hemen âcilen ertesi günü rüfekâsıyla birlikte Roma’ya avdet buyurdu. Mûmâ ileyhin gösterdiği himemât ve hidemâta ve iktihâm ettiği zahmete doğrusu ne yolda teşekkür edeceğimizi bilemiyoruz? Hey yâ Rab! Nedir bu çektiğimiz? Acaba harb-i umûmînin müsebbibleri biz miyiz?! Ne dîni, îmânı yok bir memlekete
Zahrına

1091-327

Bihî
Irak’dan Kût’ül-Amâre’de üserâ onuncu tâburdan
13 Ağustos sene 336 Çarşamba günü saat beşte yazılmıştır.
Huzûrânelerine
Zekâvetlü sevgili yeğenim Mehmed Nuri Efendi,
Evvela selâm edüp güzel hâtırınızı gün be gün suâl edüp gözlerinizden bûs ederim. Amucanızdan suâl olunursa çok şükür Cenab-ı Mevlaya sıhhatteyiz. İnşaallah cümle Mehmed evlâtlarıyla siz yeğenler de sıhhattedirsiniz.
Ey yeğenim efendi, bak biz esîr olalı iki sene oldu. Buradan göndermiş olduğumuz mektûbların âdeti belki yüzlere bâliğ olmuştur. Oraya vardığından emînim. Çünki altı, sekiz mâh oldu iki âdet mektûbunuzu aldım. Üç âdet mektûbun vardığını yazıyorsunuz da niçün bir daha göndermediniz. Hemân o kadar mıydı? Başka mektûb gönderecek kimse yok mudur. Doğrusu bunun için çok merâkta kaldım. Çünki birâderim efendinin de yazısıyla bir mektûb geldi. Bir Ahmed Efendi avda idi ondan da mektûb gelmedi. Gelmediği gibi de güzelce işareti bile yoktu. Ne sebepten öyle oluyor. Recâ ederim yeğenim. Birâder efendiye recâ et kendi yazısıyla bir mektûb göndersin. Hem de Ahmed Efendiye de söyle âh göndermezlerse bir adam demiş ki baba yek oğluna mı darılıyorsun demiş. Biz de darılmıyoruz ya gönderdilerse de Allah razı olsun. Göndermedilerse de Allah razı olsun. Yalnız Cenâb-ı Allah Mehmed evlâtlarıyla cümlemize sağlık versin de bir daha görüşelim.
Sevgili koca ihtiyar pederin ve vâlidenin iki ellerinden bûs ederim. Hayır dualarını taleb ederim. Zekâvetlü birâderim Mehmed Ali Efendi’nin de dest-i dâmenlerini takbil ederim. Vâlideniz hânımın da ellerini bûs ederim. Yeğenlerim Fahreddin ve Ferit Efendilerin de gözlerinden bûs ederim. Emine ve Feride ve Hediye Behiye kadın hânımların gözlerinden bûs ederim. Hâne halkına selâm ederim. Mustafa Efendi’nin gözlerinden bûs ederim. Birâderim Abdullah Efendi’ye selâm edüb ellerinden bûs ederim. Hâne halkına, mahdûmu Emîn ve Hâlis Efendilerin ve küçüklerin gözlerinden bûs ederim. Birâderim Ahmed Efendiye selâm ederim. Hânesi halkına, kerîmesi kadınların gözlerinden bûs ederim. Dayım Kâdir Ağa’ya selâm edüb ellerinden bûs ederim. Eniştelerden Ali Efendi’ye, Mustafa Ağa’ya selâm edüb ellerinden bûs ederim. Mollâ Mustafa Efendi’ye, Mollâ Ömer Efendi’ye, Veli Ağa’ya, Sağır Hasan Ağa’ya, Mollâ İbrahim Ağa’ya, İdris Ağa’ya, mahremi hânıma selâm ederim. Dayım İzzet Ağa’ya hemde ne oldu, askeri inşaallah gelmiştir. Elhâsıl cümle komşulara selâm. Bu taraftan Çobanzâde Ali Çavuş, Ali Efe’nin Mehmed Karakışla’dan Halil oğlu Yusuf Ağa, Ağabeğliden Beyzâde Mehmed Çavuş, Zübeyr’den Şamlı Mehmed’in Ahmed Efendi, Mehmed’in Ali, Küçük Mehmed, Ahmed Ali, Sabri Bazatzâde Hasan, Ömer Onbaşı, Ahmed Çavuş, Hasan, Mehmed selâm ediyorlar. Ali Çavuş’un pederinden de mektûb geldi. Ne sebebden ise Eşʻâri Mehmed’in de yok imiş. Çünkü onunla yüzyüze görüşemedik. İnşaallah yakın zamanda yüzyüze görüşürüz. Bakî hüsn-i teveccühâtınızla hatm-i kelâm eylerim. Fî 15 Agustos 336
Elma’lûm amucanız Mehmed Hanefî Çavuş

1091-278.3

Hazret-i Allah’tan niyâz ederim. Bâkī Cenâb-ı hayru’l-Hâfîzîne emânetle berâber ellerinizden öperim.
Fî 1 Ağustos sene (1)336
Mahdûmunuz
Borazan Ali Onbaşı tarafındandır.
Ve hâne-i derûnunda bulunanların cümlesine ferade ferade selâm ile hayırlı duâlarınızı taleb ederim.

1091-278.2

Bihi
Huzura

Şefkâtlü Vâlideciğim,
Göndermekte olduğunuz bir kıtʻa mektûbunuzu almaktayım. Bugün bayram tebrîki içün yazdığım nâmemi ve bayram-ı şerîfinizi tebrîk ederim. Vâlideciğim, şu tahrîrât-nâmemi ihtirâktan (yanmak) tevellüd (ortaya çıkmak) gözlerimden akan kanlı neden ile yazdım da derin düşüncelerle bütün gün geçirdim. Çünkü nezdinizde geçirdiğim bayramlarda şafakla berâber namazı edâ ederek o sevimli ellerinizi öperdim ve mukābilinde (karşılığında) hayırlı duâlarını da işitir idim. İşte diyâr-ı gurbette bununla beşinci bayram yapıyorum, beş bayram bensiz geçiyor. Cenâb-ı Hak önümüzdeki bayramı nezdinizde geçirmek nasîb etsin. Lehü’l-hamd sıhhatteyim, sıhhat ve âfiyette dâim olmanızı

1089-26

Bihî
1-3-336
Efendim, Balıkesir sancağının Balya kazası Doğanlar karyesinde amcam Halil Ağa’dan bilcümle efrad-ı ailemden üç senedir sıhhat haberlerine dair bir haber alamadığımdan mezkûr amcamdan tahkikatla işârınızın lütuf buyurulması minnetdarım.
Fî 28 Şubat sene 1336
Doğanlar karyesinden
İbrahim oğlu Ahmed
Adresim Hindistan’da Bellary Üserâ Karargâhı’nda Tabur 1, Altıncı Bölük’te, {727} numaralı Balya kazasının Doğanlar karyesinde Deli Mehmedoğullarından İbrahim oğlu Ahmed

1088-386

Bihî
Dersaâdette Hilâl-i Ahmer Cemiyeti Riyâset-i Aliyyesine
Maruzat-ı âcizidir. 3/2/336 Basra’dan
Acizlerinin on beş aydır devam eden esaretimde memleketime birbirini müteakip mektup irsal buyuruldu ise de valide ve hemşirelerimin hayat ve memâtlarından bir malumat alamadığımdan keyfiyetin işârı ile tahkikat edilip işbu varakanın cevabını irsal buyurulmasını zât-ı kumandan-ı ekremîlerinden reca ve istirham ederim efendim.
Basra’da Beşinci Kamp Üserâ-yı Osmanlı Karargâhında Antalya sancağının Elmalı kazasının Bayralar karyesinden Sarıahmedoğullarından 51189 numaralı Hasan oğlu İsmail